28 Şubat 2017 Salı

En İyi Maskara Markaları


En İyi Maskaralar

Bir İstanbul Kadını olarak makyaj vazgeçilmeziniz biliyorum. Bu yüzden yazılarımda genel olarak cilt bakımı maskeleri, makyaj malzemeleri gibi konulara daha çok yer vermeye çalışıyorum. Mükemmel makyajın yolu mükemmel gözlerden geçer dolayısıyla göz makyajının olmazsa olmazı maskaralardan bahsetmeden olmaz. Şubat itibariyle 32 Yaşında bir kadın olarak bugüne kadar birçok maskara denedim. En iyi maskara benim için sadece kirpiklerimi uzun ve gür gösteren maskara değil aynı zamanda zarar vermeyen, besleyen maskaralardır. Bugüne kadar kullandığım en iyi maskara markaları için sıralamama başlıyorum. 

1. Clinique High Impact Maskara

Özelliği: Hacimlendirme ve kıvırma
Fiyat: 100 TL  
en iyi rimel markaları
Clinique Hich Impact

Benim için hayatımın vazgeçilmezi olan ve bir numaram olan en iyi maskara markası kesinlikle Clinique High Impact 'dir. Kirpiklerinizi hem olduğundan çok daha fazla dolgun gösterip hacimlendirirken hem de besler. Ayrıca kıvırma özelliği ile mükemmel kirpiklere sahip olabilirsiniz. Bu maskarayı diğerlerinden ayıran en önemli özelliği ekstra bir temizleyici ile silmenize gerek kalmadan sadece suyla bile akıp gitmesidir. Oysa ansızın yağmura yakalansanız ya da ağlarsanız akmaz. Bu durum benim için de şaşırtıcı ancak benim için en iyi rimel markası olmasının ana sebeplerinden birisi de budur. Şiddetle tavsiye ederim :) 


2. Lancome Hypnose Drama 

Özelliği: Hacim verici
Fiyat: 115 TL



en iyi maskaralar
Lancome Hypnose Drama
En iyi maskara markalarından bahsederken Lancome Hypnose Drama'ya değinmezsem olmazdı. Kıvrımlı fırçasıyla kirpiklerinizin şeklini kolayca alır ve istediğini şekli kolayca verebilirsiniz. Kirpiklerinize zarar vermez. Dayanıklılığı maksimum seviyede. Kirpiklerinizi tek tek ayırırken aşırı hacim verir. 2. tercihim olarak her zaman gönül rahatlığıyla tercih edebileceğim bir maskaradır. İçeriğinde proB5 vitamini kullanımıştır ve kirpiklerinizi besleme özelliğine de sahiptir. Çok dolgun, hacimli, çarpıcı bakışlar istiyorsanız kesinlikle tercih edebilirsiniz. 


3. Dior Diorshow Maskara

Özelliği: Uzun gösterir, Dolgunluk ve Hacim verirFiyatı: 115 TL
en iyi rimel markası
Dior Diorshow Maskara


Mikrofiberlerle zengileştirilmiş yeni nesil formülü ile profesyonel makyözlerin tercih ettiği maskaralar arasındadır. En iyi maskara markaları sıralamamda 3. sırada yer alan Diorshow maskara kirpiklerinizin en erişilmez noktalarına bile fırça yapısı sayesinde ulaşıyor. Kalıcılığı mükemmel seviyede. Ayrıca patentli air-lock kilit sistemi sayesinde rimelin hava ile temasını tamamen kesmişler ve çok uzun süre kurumadan muhafa edilebiliyor. 





4. Max Factor 2000 Calorie 

Özelliği: Dolgunluk ve dayanıklılık
Fiyatı: 30 TL


en iyi maskara markaları
Max Factor 2000 Calorie



Öncelikle uygun fiyatlı bir maskara arıyorsanız ve bu maskara da en iyi rimeller arasında olsun diyorsanız tercih edeceğiniz ilk seçenek Max Factor 2000 Calorie'yi hemen deneyebilirsiniz. Fiyatı piyasadaki bir çok ucuz marka ile neredeyse aynı ancak işlev açısından kesinlikle aradığınızı bulabilirsiniz. Ben zaman zaman kullandım ve çok memnun kaldım. Ürün özelliklerinde 300 kata kadar hacim verdiğini söyler. 300 kat mı bilemiyorum ama bu uygun fiyatlı maskarayı bana en iyi maskaralar listeme sokabilecek kadar hacim verdiğini, dayanıklı olduğunu ve kirpiklere zarar vermediğini rahatlıkla söyleyebilirim. Dayanıklılık ve hacim acısından tercih edebileceğiniz bir maskara. Ayrıca en iyi maskara markaları arasına sokmamın bir diğer nedeni de kirpikleri topak topak yapıp birleştirmeden tane tane hacimlendirmesi. Uygun fiyatla kaliteli bir göz makyajı elde edebilirsiniz. 



5. L'oreal Telescopic Maskara

Özelliği:  Uzun gösterme ve ayırma
Fiyatı: 40 TL


en iyi rimel markası
L'oreal Telescopic Maskara
Diğerlerine göre bu önerim de uygun fiyatlı maskaralardan olacak. Bu arada belirtmek isterim ki her bütçeye ve her kadına uygun önerilere bulunabilmeye dikkat ediyorum. L'oreal Telescopic Maskara da yine bütçenize zarar vermeden ednebileceğiniz, kalıcılığı ve kirpiklerinizi tek tek ayırarak uzatması açısından çok başarılı bir maskaradır. En iyi maskaralar listeme alırken bir de uzun gösteren maskaraya yer vermek istedim ve L'oreal Telescopic Maskara hem dolgun gösteriyor hem kirpiklerinizi tek tek ayırıyor hem de inanılmaz uzun kirpiklere sahip olmanızı sağlıyor. Uzun kirpiklere sahip olmak istediğinizde gönül rahatlığı ile kullanabileceğiniz bir maskara olarak bulundurabilirsiniz. 





27 Şubat 2017 Pazartesi

En İyi Lazer Epilasyon Aleti Hangisi




Lazer epilasyon teknolojisi hızla gelişmeye devam ederken yeni teknikler ve lazer türleri de devreye giriyor. Lazer epilasyonda yüzde 100 kalıcı çözüm sunulamasa da kıl köklerine, tüylerinizin rengine ve ten renginize göre alacağınız sonuçlar değişiklik gösterebiliyor. Bu sürece başlamadan önce kesin karar vermeden bir çok inceleme yaparız. "En iyi lazer epilasyon aleti hangisidir. Ne tür bir kliniğe gitmeliyim. Kendi tüy yapıma ve ten rengime göre benim için en iyi lazer epilasyon aleti hangisi olacaktır?" gibi bir çok araştırma yaparız.
Tüm klinikler ya da güzellik merkezleri kendi kullandıkları aletin en iyi lazer epilasyon aleti olduğunu ifade eder. Hatta gireceğiniz bir çok forumlarda sahte kullanıcı isimleri ile kendi cihazlarından övgü ile söz ederler. Çeşitli kadın bloglarınla ücretli makaleler ile yanıltıcı ve reklam içerikli yorumlar yapılmasını sağlarlar. Ben sizin için gerçek kullanıcı deneyimlerine dayanarak diode lazer, alexandrite lazer hatta ipl lazer i karşılaştıracağım. En iyi lazer epilasyon aletine siz karar vereceksiniz. Kıl yapısı ve rengine göre farklı cihazların etkisi maksimum seviyeye çıkacaktır. Hatta lazer epilasyona devam ettiğiniz süre içerisinde belirli bir yol kat ettikten sonra farklı cihaz kullanmanız gerekebilir.




diode lazer, alexandrite lazer
En iyi lazer epilasyon aleti

Öncelikle gitmiş olduğunuz klinikte en az 2 farklı lazer epilasyon cihazı olmalı. Süreciniz içerisinde kıl yapınızdaki değişikliklerden sonra cihazlar arasında geçiş olanağınız olmalıdır. Eğer yazın güneşe maruz kalıyorsanız kesinlikle lazer epilasyon işlemine girmemeniz gerekmektedir. Sadece diode lazer ile bronz tene de lazer epilasyon işlemi yapılabiliyor ancak bu sadece cildinizde yanık olmamasını sağlar. Özelikle bronzken kesinlikle alexandrite lazer cihazını kullanmamanız gerekiyor. Aksi halde teninizde yanıklar ve yanık lekeleri meydana gelir. Yani ilk dikkat etmemiz gereken şey bronzken lazer işlemine girmemeli ya da lazer epilasyondan sonra güneşlenmemelisiniz. Dolayısıyla yaz aylarını tercih etmemeniz daha doğru olacaktır. Eğer yaz aylarında işlem görmek zorunda kalırsanız muhakkak diode lazer cihazını tercih etmelisiniz. 

Gitmiş olduğunuz kliniklerde gerçekten uzmanlar olmalı, cilt ve kıl yapınızı inceleyerek size en iyi lazer epilasyon aletini önerebilecek yetkinlikte olmalıdır. Yanlış cihazla işlem görmek seans süresini haddinden fazla uzatacaktır. Kısaca IPL Lazer cihazından da bahsedecek olursam ki hala kullanan var mı bilmiyorum. Bu cihaz da tüyler için kesin çözüm değil sadece daha geç çıkmalarını sağlayan bir cihazdı. 

Diode Lazer ve Alexandrite Lazer cihazlarına dönecek olursak, benim için Alexandrite Lazer daha etkili oldu. Aslında bölgese etkisi fazlaydı. Net olarak söyleyebilirim ki eğer teniniz beyaz ya da bronz ise ve tüyleriniz siyah değilse, sarıya daha yakın ve çok ince yapılı tüylere sahipseniz kullanmanız gereken en iyi lazer epilasyon aleti, diode lazerdir. Eğer tam aksine teniniz beyaz tüyleriniz siyah ve daha kalın yapılıysa kullanmanız gereken en iyi lazer epilasyon aleti Alexandrite lazer olacaktır. Tekrar altını çizmek isterim ki eğer bronzlaşmış bir tene sahipseniz kesinlikle bu cihaz ile lazere girmeyin. Bronzluğunuzun geçmesini bekleyin. 

Kendi üzerimden örneklendirirsem daha anlaşılır olabileceğini düşünüyorum. Mesela ben beyaz tenli ve özellikle bazı bölegelerde daha kalın ve siyah tüylere sahiptim. Öncelikle bu tüyler sararıp yapıları incelene kadar yaklaşık 8-10 seans Alexandrite lazer ile işlem gördüm. Sonrasında ise Diode lazere geçtim böylece tüylerin her aşamasına ayrı ayrı etki eden farklı cihazlarla kesin çözümü elde ettim. 

Lazer epilasyon ile 4-5 seansta sonuç alabilmek mucize olması demektir. Dolayısıyla paket alırken 8-10 seans paket alıp nasılsa o zamana kadar bitmiş olur diye pazarlamalarına aldanmayın. Kişiden kişiye değişiklik gösterebilir kimisi 6 seansta tüm tüylerinden kurtulurken kimisi 20 seansta anca kurtuluyor. Bunun dışında kliniğin temizliği çok çok önemli bunu söylememe gerek yok sanırım. Özellikle Alexandrite Lazer cihazı kullanılıyorsa kendi başlığınızı alabiliyorsunuz. 20-30 Tl vererek muhakkak kendi lazer başlığınızı edinin. Acı kısmına gelince Diode lazerde ben hiç acı hissetmiyorum, Alexandrite Lazer ise sadece genital bölgede acı hissettiriyor o da dayanılamayacak gibi değil tabii ki. Kısacası ağda acısına dayanan insanlar için lazer acısı devede kulak kalır :) 





26 Şubat 2017 Pazar

The Body Shop Vitamin E Serum Kullananlar



Kullandığım ve mükemmel sonuçlar elde ettiğim her ürünü sizinle paylaşmaya devam ediyorum. Karma bir cildim olduğu, özellikle kuru yanaklara ve minik minik lekelere sahip olduğum için kendime hem nemlendirici, hem sivilce oluşumuna yol açmayacak hem de cilt lekeleri için serum aramaya başladım 4-5 ay kadar önce. Gece serumu olarak cilt bakım ürünlerime eklediğim The Body Shop Vitamin E Serum'dan bahsedeceğim. Vitamin E Serum sabahları taptaze ve ışıltılı bir ciltle uyanmamı sağlıyor. Açıkçası bu gece serumunu satın alırken bu derece etki edeceğini asla düşünmemiştim. Yaklaşık 5 aydır kullandığım için de gönül rahatlığıyla önerebiliyorum. 

vitamin e serum
The Body Shop Vitamin E Yağ Serum
The Body Shop Vitamin E Serum için ürün tanıtımında 8 saat güzellik uykusuna yatmışsınız etkisi verir diye yazar. Bir açıklama bir ürünle anca bu kadar bağdaşabilir. Gerçekten serumun etkisini ilk sabah aynen böyle görüyorsunuz aynada :) Gece serumu olarak kullandığınızda cildi dinlendiriyor, yeniliyor, ışıltı veriyor, cilt lekelerinde gözle görülür etki yaratıyor. Zaten içeriğinde cildin çok sevdiği E vitamini bulunuyor. E vitamininin anti-oksidan özelliği ile bulunmaz cilt lekeleri için serum olarak Vitamin E Serum karşımıza çıkıyor. İçeriğinde bol e vitamini içeren buğday yağı var ve hyaluronikasit de biofermentasyon yoluyla elde edilen yüzde 100 organik bir maddedir. Ayrıca yenileyici özelliği ile kırışıklıklara da etki edecektir. 

Gece serumu olarak kullanılması öneriliyor zaten ki ben de buna katılıyorum. Vitamin E serum ne kadar hafif yapılı ve uçucu bir yağ içerse de gündüz kullanımı için uygun bulmuyorum. Serumu özellikle The Body Shop'ın E vitamini serileriyle birlikte değil de Çay Ağacı serileri ile kullanmanızı öneriyorum. Her şeyin fazlası zarar vereceği gibi fazla e vitaminli ürünlerin de sivilcelenmeye sebebiyet verdiğini gördüm daha önceki deneyimlerimde. Mesela yüz temizleme jeli olarak The Body Shop Tea Tree serisini kullanabilirsiniz. Bu yüz yıkama jeli ile alakalı açıklamalarımı da buradan okuyabilirsiniz.  Hem çay ağacı serisi yüz yıkama jelini kullanıp hem de Vitamin E Serum'u kullanırsanız, çok mükemmel sonuçlar elde edebileceğiniz cilt lekeleri için serum arayışlarınıza son vermiş olacaksınız. :)
Son olarak serumun düzenli kullanımda oldukça uzun süre idare edecek kadar bereketli olduğunu ve fiyatının da buna oranlı çok uygun olduğunu belirmekte fayda görüyorum. 70 TL civarına satın alabiliyorsunuz. Bu gece serumu cilt bakım ürünleriniz arasında yerini alsın derim. 



22 Şubat 2017 Çarşamba

Hızlı Göbek Eritme Diyeti



Biliyorum ki bazılarınızın sorunu komple kilo verme diyetleri değil, bölgesel zayıflama yöntemleri ile bölgesel kilo verme. Özellikle genetik yapımızla alakalı olarak biz kadınlar çoğu zaman bölgesel olarak kilo almaktayız. Bu kiloların en çok toplandığı ve kötü bir görüntü oluşturduğu bölgelerin başında göbeğimiz geliyor. Türlü türlü göbek eritme yolları arar, kısa zamanda bölgesel kilo verme çabalarımızın sonucunu görmek isteriz. Birçok göbek eritme diyeti uygular ve genellikle istediğimiz süre zarfında göbek eritme adına istediğimiz sonuçlara ulaşamayız. 

Sonsuz göbek eritme diyeti çeşidi var uygulayabileceğiniz evet. Ben sizinle en basit göbek eritme yollarını paylaşmak istiyorum. Öncelikle yediklerimize dikkat ettiğimiz yağlı, şekerli gıdalardan özellikle hamur işlerinden uzak durarak bölgesel kilo verme için ilk adımımızı atmış olacağız. 

Göbek eritme diyeti ile bölgesel kilo vermeye her sabah aç karınla 1 bardak ılık suya 1 şeker kaşığı elma sirkesi karıştırıp içerek güne başlıyoruz.

Hafif bir kahvaltının ardından 1 fincan Türk Kahvesi ya da filtre kahve içmek metabolizmamızın hızlanmasına yardımcı olacak. 

Göbek eritme yolları arasında karnımızı tıka basa doldurmamak ve düzenli sindirim de var. Dolayısıyla sindirimi kolay olan lifli gıdalar tüketmeli beyaz ekmeği hayatınızdan çıkarmalısınız. Bol sıvı gıdalar tüketmeye özen göstermelisiniz. 

Gün ortası içeceğiniz bir bardak yeşil çay da metabolizmanızı hızlandırarak bölgesel kilo verme diyetinize katkıda bulunacaktır. 

Göbek eritme diyeti için son yapmanız gereken adım da göbek eritme egzersizleridir. Bunun için düz ve çapraz olmak üzere yarım mekik yeterlidir. 1. Gün 10 kez düz yarım mekik, 10 kez de çapraz yarım mekik çekerseniz yaza fit bir göbekle girmeniz mümkün.  Mekiklerin nasıl çekileceğini Google'a sorabilirsiniz :) Örnek olması için 2 görsel paylaşıyorum. Son söz olarak da bu minik göbek eritme diyetini uygularken sağlıklı beslenmeye ve ne bulursak yememeye özen göstermemiz şart!

göbek eritme harkeketleri
Düz Yarım Mekik

göbek eritme yolları
Çapraz Yarım Mekik

21 Şubat 2017 Salı

En İyi Mat Fondöten



Karma & Yağlı Ciltler İçin En İyi Mat Fondöten 
en iyi mat fondöten
Clarins Ever Matte

Bakımlı bir kadın, kişisel bakımına ve güzel görünmeye özen gösterir tabii ki. Bakımlı ve makyaj yapmayı seven kadınların ise en büyük sorunlarından birisi cilt tipine uygun fondöteni bulamamaktır. Ben de karma & yağlı cilt tipine sahip bir kadın olarak bu konuda çeşitli çileler çekmedim desem yalan olur :) Denemediğim mat fondöten, BB krem, CC krem neredeyse kalmadı. 

Öncelik karma ciltlerde yanaklar kuru, T bölgesi yağlı bir yapıya sahip olduğu için kışın kullandığınız  fondötenin yanaklarınızda pullanması, kuruması yazın da alın, çene ve burun bölgenizden kirli bir görünüm vererek akması işin en içinden çıkılmaz hali oluyor. Ben genel olarak mat fondötenleri tercih etmeyi seviyorum. Mat fondötenler yapısı gereği ciltte kuru durduğu için öncelikle bu fondötenlerin altına muhakkak cilt tipinize uygun bir nemlendirici kullanmanız gerekmektedir.
 


Uygun nemlendiriciyi bulduysanız  ( ki daha sonraki yazılarımda bunun için de size çeşitli önerilerde bulunacağım ) sıra doğru fondöteni bulmanıza gelmiş demektir. Üstelik ben aynı zamanda hassas da bir cilde sahip olduğum için önüme çıkan her markayı kullanma lüksüne asla sahip olamadım. Bunun için gerçekten onlarca deneme yanılma yöntemine başvuracaksınız. Ben de bu yollardan geçtim. Şuan kullandığım mat fondöteni keşfetmeden önce cilt yapımın aşırı hassas olmasından ötürü genellikle Clinique marka fondötenleri tercih ediyordum. Geçen ay sıradan bir alışveriş gününde, büyük mağazalardan birinin kozmetik bölümünde güzel bir kampanyaya denk gelince bitmeye yakın olan fondötenimin yerine yeni bir mat fondöten satın almak üzere standa doğru gittim. O arada satış temsilcisi ile cilt sorunlarımı konuşurken yağlı ciltler için fondöten seçimi yapmakta zorlandığımı, mat fondöten kullanmak zorunda kaldığımı ancak kalın yapıları gereği yüzümde kapatıcı özelliği olan bir fondöten olduğunun belli olmasının canımı ne kadar sıktığını anlatıyordum. 


Daha önce farklı bakım ürünlerini kullandığım Clarins Ever Matte fondöteni şiddetle tavsiye etti orada uygulamamla birlikte ürünü satın almaya karar verdim. Çünkü Clarins Ever Matte hem hassas ciltlere özenli davranıyor hem de diğer mat fondötenler gibi yüzümde bir tabaka varmış izlenimi vermiyordu. Yaklaşık 1 aydan fazla zamandır Clarins Ever Matte fondöten kullanıyorum ve eğer siz de karma aynı zamanda hassas bir cilt yapısına sahipseniz bu ürünü size şiddetle tavsiye ediyorum. Özellikle yüzünüzde yokmuş gibi duran ince yapısına bayılacaksınız. Kapatıcılığı benim için 10 üzerinden 7. Zaten çok sorunlu bir cilde sahip olmadığım için bu kapatıcılık bana fazlası ile yetiyor. Ancak çok problemli ciltlerde işe yarar mı açıkçası bilemiyorum. Velhasıl yeni keşfettiğim bu fondöten ile ne cildimde yeni bir sivilce oluşumu yaşadım, ne yanaklarımda kuruma ne de T bölgemde yağlanmaya şahit oldum. (genelde yeni ürünler denediğimde büyük çoğunluğu bende sivilce oluşumuna sebep oluyor. ) 

Fiyat olarak da çok uçuk değil kaliteli bir mat fondöten için ortalama bir fiyata sahip. Satış fiyatı şu aralar 189 TL ancak iyi bir kampanyaya denk gelirseniz 120 TL civarına kadar düşebiliyor. 

Sivilce Lekeleri İçin Maske Tarifi




Bugün size yine ana cilt sorunlarımızdan birisi olan sivilce lekelerine kesin çözüm sunan bir tarif vereceğim. Bu "sivilce izleri nasıl geçer" diye düşünüyorsanız ve bir tülü kurtulamıyorsanız kendi uyguladığım tariflerden birisni paylaşacağım sizinle. Sivilce oluşumuna meyilli bir cildiniz varsa öncelikle sivilceleerimizi patlatmamamız, en basit ifadeyle içerisinde barındırdıkları mikrobu cildin temiz yüzeyine sıçratmamamız gerekiyor. Yeni ya da iyileşmek üzere olan sivilceleri kurcalamak sonraki aşamalarda cildinizde kalıcı sivilce lekeleri oluşmasına sebebiyet veriyor. İlk adım olarak artık yeni çıkan sivilcelerimi asla sıkmayarak bu sürece başlıyoruz. Eğer sarı renkteki irritasyon görüntüsü sizi aşırı derecede rahatsız ediyorsa üzerine minik bir sivilce bandı yapıştırabilirsiniz ya da 1 aspirine 2-3 damla limon sıkarak cildinizde 10 dakika bekletmek suretiyle günde iki kez, bir nevi sivilce maskesi olan bu minik karışımı da sivilcelerinize doğrudan uygulayabilirsiniz. Çok daha kısa sürede sivilcenizin sarı görüntüsünün yok olduğunu göreceksiniz.


sivilce lekelerine kesin çözüm
Sivilceleri Sıkmıyoruz!!

Sivilce ve sivilce lekelerine kesin çözüm en başta temiz bir ciltten geçiyor. Bu yüzden doğru temizleyici ile her gün düzenli olarak cildinizi temizlemeli, en azından haftada bir kez gözeneklerinizi açacak buhar banyosu gibi işlemler yaptıktan sonra da bir temizleme maskesi uygulamalısınız. Bunun için de ilerleyen günlerde sizinle bir tarif paylaşacağım ancak o zaman kadar aciliyetiniz varsa Nivea'nın tek kullanımlık yüz temizleme maskesini gönül rahatlığı ile kullanabilirsiniz. Yüz yıkama jeli için de ben de şimdiye kadar en iyi etkiyi yaratmış olan, daha önce etkilerini sizinle paylaştığım, The Body Shop Tea Tree Yüz Temizleme Jeli' ni kullanabilirsiniz detaylarını buradan okuyabilirsiniz. Peki sivilce lekeleri nasıl geçer?

Bu yazımda paylaşacağım sivilce lekeleri için maske'yi ben haftada 1 ya da 10 günde 1 kez uyguluyorum. Sivilce lekelerine kesin çözüm sunan ve sonuçlarına bayılacağınız bu sivilce maskesi'nin malzemeleri;

-2 yemek kaşığı yeşil kil 
Sivilce lekelerine kesin çözüm
Sivilce Maskesi
-1 adet Redoxon C kapsülü
-5-6 damla limon suyu
-2-3 yemek kaşığı doğal gül suyu
-1-2 damla kayısı yağı

Kil ve diğer malzemeleri kapta kremsi bir çamur kıvamına gelinceye kadar karıştırıyoruz. Sivilce lekeleri için maske tarifmiz hazırsa, göz çevremize gelmeyecek şeklilde yüzümüze uyguluyoruz. İnce bir tabaka halinde sürmeye dikkat etmelisiniz. Yaklaşık 10 dakikada maske yüzünüzde tamamen kuruyacak. Kurumazsa eğer kalın sürmüş olabilirsiniz olabilirsiniz. Bu sivilce maskesi 10 dakikadan fazla yüzünüzde tutmayın. Sonrasında ılık su ile yüzünüzü yıkayabilirsiniz. Sivilce lekeleri için maske yüzünüzdeyken mimiklerinizi kullanmamanız gerekiyor. Mümkünse konuşmayın :) Cildinizi güzelce durulayıp kuruttuktan sonra ya daha önce tarifini sizinle paylaştığım mucizevi kırışıklık kremini nemlendirici olarak uygulayabilir ya da en kötü ihtimalle nemlendirici olarak Bepantol Cilt Bakım Kremi ile de cildinizi nemlendirebilirsiniz. Kırışıklık kremi tarifine buradan ulaşabilirsiniz.

Bu maskeyi ve hatta cildiniz ile alakalı tüm bakımları (sabahları yüzünüzü temizleyip gündüz nemlendiricinizi sürmek hariç) gece yatmadan önce uygulamanızı öneririm. Çünkü cilt hücreleri aktif olarak uyku halindeyken çalışır ve uyguladığınız tüm bakımlardan alabileceğinin en iyisini cilt geceleri alır ;)  

19 Şubat 2017 Pazar

The Body Shop Tea Tree Yüz Temizleme Jeli


Bugün size uzun zamandır kullandığım The Body Shop Tea Tree  sivilce lekeleri için yüz temizleme jelinden bahsedeceğim. Yaklaşık 7-8 aydır bu ürünü kullanıyorum. Karma bir cilde sahibim ve özellikle çene bölgemde zaman zaman sivilceler oluşur. Sivilcenin derdi ayrı, sivilce lekelerinin derdi ayrıdır. Neler neler kullanmamıştır ki o sevimsiz sivilce lekelerine sahip olan insanlar :) Bir türlü geçmek bilmez, yer eder, resmen sizin bir parçanız olurlar. İstese de istemese de insanın canını makyajsız sokağa çıkamayacak kadar sıkarlar. Benim sivilce lekeleri için yüz temizleme jeli arayışım The Body Shop Tea Tree yüz temizleme jelini keşfedene kadar sürdü. Daha önce sivilce ve sivilce lekeleri için yüz temizleme jeli deneyimlerimde, kullandığım ürünlerin çoğu birkaç yıkamada yeni sivilce oluşumu gibi çeşitli yan etkilere sebep oldu ve hiçbir işe yaradıklarını da görmedim. Loreal, neutrogena, nivea, garnier gibi markaların akneli ciltler için yüz temizleme jelleri yüzünden zamanında çok çile çektim açıkçası. Her kullandığım ürün sonrası cilt sorunlarım 1'den 3'e çıkıyordu. Artık The Body Shop Tea Tree benim için vazgeçilmez bir yüz temizleme jeli oldu. İleride daha iyisini bulabilir miyim bilmiyorum ancak şimdilik en iyisi bu. 
The Body Shop Tea Tree Yüz Temizleme Jeli
The Body Shop Tea Tree Skin Clearing Mattifiying Facial Toner

 The Body Shop Tea Tree yüz temizleme jelini her akşam ve sabah kullandığınızda, öncelikle T bölgemde biriken fazla yağın yok olduğunu hissediyorsunuz. Eğer yanaklarınız kuru ise belki yağlanma yapmayan ve gözenek sıkılaştırıcı  bir gece kremi sürebilirsiniz. Ben gece ve gündüz kremi olarak daha önceki yazılarımda bahsettiğim, evde yaptığım ve kırışıklıktan, nemlendirmeye her ihtiyacımı karşılayan bu kremi kullanıyorum. Tea Tree Çay Ağacı Özlü yüz temizleme jeli benim cildimde kuruma, dökülme gibi sorunlar yaratmadı ki benim T bölgem ne kadar yağlıysa yanaklarım da bir o kadar kurudur. Bu yüz temizleme jelinin yoğun ve mentollü bir kokusu var. Beni rahatsız etmeyen bu koku ve fazlasıyla temizlik hissi uyandırıyor. Özellikle cildinizde geniş gözenekleriniz varsa The Body Shop Tea Tree yüz temizleme jeli ile gözenekleriniz temizleniyor. Kısa süre içerisinde sivilce lekelerinizdeki etkisini göreceksiniz.  Sivilce lekeleri için yüz temizleme jeli arıyorsanız ve hala acaba yeni sivilce oluşumuna yol açar mı düşüncesi ile bir türlü doğru yüz temizleme jelini bulamadıysanız  The Body Shop Tea Tree yüz temizleme jelini kullanmanızı tavsiye edebilirim. Fiyat olarak da kesenizi yormayacaktır ;) 

18 Şubat 2017 Cumartesi

1 Ayda Kilo Verdiren Diyet Programı


zayıflama yöntemleri
Sağlıklı Kilo Verme Yöntemleri
Fazla kilo biz kadınların temel sorunlarından birisi. Özellikle yaş 30'u geçince metabolizmanın sağlıklı kilo verme yöntemlerinden biri olan kesin kilo verdiren diyet programımızı sizinle paylaşacağım. 
yavaşlamasıyla fazla kilolarımızdan kurtulmak bir hayli zorlaşıyor. Bugün ben ve birkaç arkadaşımın daha önce uyguladığı

Elbette obezite gibi sağlık sorunları yaşayanlar diyetisyen kontrolünde zayıflama yöntemlerine başvurmalılar. Ancak sizinle paylaşacağım kesin kilo verdiren diyet programı bölgesel fazla kiloları olan, bölgesel zayıflama yöntemleri arayan ve 5-10 kilo fazlası olan kadınlar için  biçilmiş kaftan olacak. Üstelik bu zayıflama yönteminde Şeyda Coşkun diyeti, Dukan diyeti, İsveç diyeti gibi diyet listelerinde maddi olarak sizi zorlayacak ürünler yok. Bazı diyet listelerine göz attığımda maddi değerlerini bir kenara bırakın listedeki ürünleri bulmak için market market dolaşmak gerektiğini görüyorum. İnanın fazla kilolarından kurtulma konusunda iradesine güvenen ve sağlıklı kilo vererek zayıflamak isteyen  her kadın eğer kilo almasını tetikleyen bir sağlık problemi yoksa, vereceğim zayıflama yöntemleri ile kısa zamanda (mesela yaza kadar) bu kilolardan kurtulacak. 

Öncelikle durağan bir hayatınız varsa buna biraz hareket katmanız gerekiyor. Her kadın spor salonuna gidecek vakit ya da imkanı bulamayabilir ama günde minimum 30 dk. sürecek olan tempolu bir yürüyüş bu sorunu çözecektir. Bugünün teknolojisi sayesinde telefonunuza indireceğiniz bir uygulama bile bu konuda size yardımcı olabilir ve sizi hırslandırabilir. Adım ölçer gibi uygulamaları indirerek işe başlayabilirsiniz. Gün içerisinde ne kadar yürüdüğünüzü ve bunun karşılığında kaç kalori harcadığınızı gördükçe hevesiniz artacak ve yürüyüş yapmak alışkanlığınız haline gelecektir. Evet hareket ve spor en sağlıklı zayıflama yöntemlerinden birisidir. 

Henüz kesin kilo verdiren diyet programını nasıl uygulayacağınızı tam olarak anlatmaya başlamadığımın farkındayım :) O halde işe hemen bir şişe elma sirkesi, bir kutu light süt ve bir paket de Ülker  K Flesk Klasik edinmekle başlayabilirsiniz. Şunu belirtmeliyim ki bu programda her gün için ayrı bir liste bulmayacaksınız. Şunu ye bunu yeme gibi kısıtlamalarınız da olmayacak çikolata, tatlı gibi gıda maddeleri hariç.

Sağlıklı kilo vererek zayıflamaya hazırsanız her sabah uyandığınızda 1 su bardağı ılık suyun içerisine 1 yemek kaşığı elma sirkesini ekleyerek bu karışımı içmelisiniz. Sindiriminizi kolaylaştıracak, yağ yakmanızı hızlandıracaktır. Akabinde kahvaltınızı hazırlayabilirsiniz. Kahvaltıda daha çok beyaz peynir, zeytinin yanında salatalık, domates, yeşil biber, maydanoz gibi sebzeleri bolca tüketmelisiniz ve elinizden geliyorsa hiç ekmek tüketmemelisiniz. Eğer ekmeksiz kahvaltı yapamam diyenlerdenseniz 1 dilim kepekli ekmek ile bu açığı doldurmanızı ama asla beyaz ekmek tüketmemenizi öneriyorum. Bunun dışında 1 dilim salam, biraz ceviz gibi yan besin maddeleri hatta 1 haşlanmış yumurta da tüketebilirsiniz. iyi bir kahvaltı yaptıktan yarım saat sonra 1 fincan filtre kahve içmelisiniz. Kesinlikle şekersiz olmalı. Bu sizin yine metabolizmanızın hızlanmasına yol açacaktır. Ancak filtre kahve yerine katiyen  nescafe gibi kimyasallar içeren kahvelerden tüketmeyin. Filtre kahveyi bulamıyorsanız belki 1 fincan sade Türk Kahvesi olabilir. Üzerine büyük bardak su içmeyi de ihmal etmeyelim. 

Kesin kilo verdiren diyet programını uygularken beyaz unu ve şekeri unutun bunu tekrar hatırlatma gereği duyuyorum nedense çünkü kilo vermeye çalışırken yapılan en büyük hatalardan birisi ekmek, makarna, hamur işleri ve tatlı tüketmeye devam etmek oluyor. Canınız çok tatlı çekerse iki gün ara ile bir parça bitter çikolata tüketebilirsiniz. Öğünleriniz arasında muhakkak minik atıştırmalar yapın. Bunlar ne olabilir? Mesela birkaç parça ceviz ya da kuru kayısı, kuru erik, 1 adet yeşil elma ya da 1 adet salatalık olabilir. Sağlıklı kilo verme ve zayıflama yöntemlerinin en temel kurallarından birisi midenizi boş bırakmamanızdır. Yani kilo vermek için ölüm orucuna girmenize gerek yok. Şöyle düşünün; eğer uzun süre aç kalmak kilo verdiren bir diyet şekli olsaydı ramazan ayında bolca kilo verirdik. :) Aksine çoğumuz bu ayda kilo alıyoruz. 

Öğlen yemeklerinizi 14:00 - 15:00 arasına denk getirmeye çalışın. Birkaç kez zorluk yaşayabilirsiniz ama vücudunuz alıştığında artık o saatlere kadar açlık hissetmeyeceksiniz. Öğlen yemeğini geç yemek akşamları fazla acıkmamanızı sağlayacak ki en önemli zayıflama yöntemlerinden birisi akşamları yemek yememektir. Korkmayın hemen akşamları tamamen aç kalmayacaksınız. Öğlen yemeğinde nasıl beslenmeniz gerektiğine gelirsek, herhangi bir çorbadan, fazla yağlı ve unlu olmaması koşulu ile yarım kase içebilirsiniz. Ana yemek olarak ızgara tavuk, balık ya da et olabilir, yanında muhakkak bol limonlu, elma sirkeli ve yağsız bir yeşillik salatası olmalı. Eğer proteini etten alacak gücüm yok diyorsanız da bahsettiğim bol yeşillik içeren salatanıza biraz beyaz peynir, bir de haşlanmış yumurta doğrayın ve ana yemek olarak bunu tüketin. Sağlıklı kilo vermek esas amacımız olduğu için proteini tamamen hayatımızdan çıkartmamamız gerekiyor çünkü. 

Bu arada gün içerisinde hareketlerinizi kısıtlamayın, elinizden geliyorsa metabolizmanızı hızlandıracak birkaç egzersiz yapın. Yani kızlar özellikle ev hanımıysanız, nasılsa diyet yapıyorum diye yan gelip yatmayın sakın. Ara öğünlerdeki ceviz, kuru meyve vs tüketimini hatırlatmama gerek yok sanırım!

Geldik akşam yemeğine :) Efendim akşam 20:00' den sonra asla yemek yemeyin demeyeceğim size ancak akşam öğününüzü uyumadan en az 1 saat önce yemiş olmalısınız. Keza akşam öğününüz uzun bir süre sadece light süt ile karıştırılmış 1 kase K Fleks'ten başka bir şey olmayacak. Evet ısrarla, en az 1-2 ay akşamları sadece orta boy bir kase K Fleks ile besleneceksiniz. Kesin kilo verdiren diyet programının en önemli özelliği bu olacak. Sakın bu konuda aman ne olacak ya K Fleks yerine 1 tabak sıcak yemek yiyeyim demeyin! 

Bir dipnot olarak sunu söyleyeceğim. Gün içerisinde ihtiyacınız olan kadar su tüketmeye özen gösterin ve istediğiniz zaman istediğiniz kadar salatalık yeme özgürlüğüne sahipsiniz. Akşam yemeğinizden sonra, hatta uyumadan hemen öncesi de dahil olmak üzere salatalık serbest arkadaşlar. Artık kesin kilo verdiren diyet programımızla sağlıklı kilo vermeye hazırsınız. Bu zayıflama yöntemi ile yaza bomba gibi bir vücutla ve istediğiniz kiloda girebilirsiniz. Tabii istediğiniz kiloyu verdikten sonra eski yeme alışkanlıklarınıza geri dönmeyeceksiniz. Sadece akşamları K Fleks yemeyi bırakabilirsiniz ancak bu onun yerine soslu ve yağlı bir makarna yiyebileceğiniz anlamına gelmiyor. Daha fazla açıklamama gerek yok sanırım :) Hazırsak başlayalım! 


17 Şubat 2017 Cuma

Pürüzsüz Bacaklar İçin Peeling



Kadın olarak mı doğdun? Bitmiyor arkadaş, dertlerin asla bitmiyor. Fazla kilolar, cilt bakımı, regl sancısı, hamilelik, çatlaklar, kırışıklıklar, selülitler, epilasyon derken say say bitmez. Epilasyon sonrası bacak batıkları ve kıl dönmeleri ise tam bir kabus. Ne yaparsanız yapın bir türlü pürüzsüz bacaklara sahip olamazsınız. Bacak peelingleri yüzeysel olarak işe yarasa da tam olarak pürüzsüz bacaklara sahip olmanızı sağlamazlar. Kimileri işe yaramayan kremleri, kimileri epilasyon için arada bir jilet kullanmanızı önerir. Ancak özellikle dar pantolonlar giyen bir kadınsanız bacak batıklarınızdan bir türlü kurtulamazsınız. Bu kez sizinle tam da bu derdinize deva olacak bir sır paylaşacağım. 

Siz de pürüzsüz, bebek poposu gibi yumuşacık bacaklara sahip olabilirsiniz. Ayrıca bacak batıklarının bıraktığı lekelerden de kurtulabilir ve cilt tonunuzu dengeleyebilirsiniz. Aslında ben de sizinle bir bacak peelingi tarifi paylaşacağım ama bu peeling tek bir maddeden oluşuyor. Bu yüzden diğer kimyasal bileşimler içeren peelinglerle karıştırmayalım. tamamen doğal ve herkesin alabileceği kadar uygun fiyatlı. Benim kurtarıcım olan bu bacak peelinginda  de  diğer tariflerimde olduğu gibi yine çok para harcamak zorunda kalmayacaksınız. Pürüzsüz bacaklara sahip olabilmek için tek yapmanız gereken aktardan kilosunuz 8-10 TL arasında alabileceğiniz deniz tuzuna ve bir banyo kesesine sahip olmak. Epilasyondan bir süre sonra oluşan bacak batıklarınız için tek yapmanız gereken, hafta da bir kez duş sırasında avucunuza deniz tuzunu alıp 5 dakika kadar bacaklarınızı masaj yapar gibi ovalamak. Böylece bacaklarınıza deniz tuzu ile peeling uygulamış olacaksınız. Sonra da banyo keseniz ile bacaklarınızı güzelce keseledikten pürüzsüz bacaklara sahip olmak için gereken en basit işlemi tamamlamış olacaksınız. 



Bu arada belirtmeliyim ki deniz tuzunun biraz sert bir yapısı var, dolayısıyla bacaklarınızdaki cildi kurutabilir bunun önüne geçmek için de duş sonrası uygun bir nemlendirici ile bacaklarınızı nemlendirmeniz fazlasıyla yeterli olacaktır. Benim düzenli olarak uyguladığım bu yöntem bacaklarımda batık oluşmamasını ve batık lekesi görünümünden kurtulmamı sağladı. Bacaklarım için deniz tuzu peelingini keşfettiğim günden bu yana asla batık sorunu yaşamıyorum ve gerçek anlamda pürüzsüz bacaklara sahip olduğum için bu problemle nasıl başa çıktığımı bir çok kişi soruyordu. Burada sizinle bacak batıklarından kurtulmanın  ve pürüzsüz bacaklara sahip olmanın basit ama en etkili sırrını paylaşmamın sebebi seneler önce bu yüzden etek giymekten  bile kaçınıyor olmamdı. Artık bacaklarınız özgür olacak. İstediğiniz eteği çorap kullanımına gerek kalmadan giyebileceksiniz :) Yaşasın özgür bacaklar!



16 Şubat 2017 Perşembe

En Güzel Kadın Parfümleri - Chopard Casmir Edp


Çekici kadın parfümleri
Chopard Casmir Edp

Bu blogdaki paylaşımlarımın çoğu şimdiden eminim ki kadın parfümleri üzerine olacak. Kokuya aşırı duyarlı birisi olarak parfümlere olan tutkumu size anlatmaya kalksam, okumakta yorulabilirsiniz.

Kadınlar parfümlerinin  anlamı hemcinslerime göre temizlik, kimine göre çekicilik, kimine göre sıcaklık olabilir. Birçok konuda olduğu gibi bu konuda da zevkleri tartışmaya gerek yok. En güzel kadın parfümleri herkese göre elbette değişiklik gösterebilir ama ben neredeyse piyasadaki hemen her parfümü denemiş birisi olarak kendi favorilerimi sizinle paylaşacağım. Erkekler için de kadın parfümü konusunda zevkler değişebilir elbette ama en çok sevdikleri kokular kesinlikle daha yoğun, baharatlı ya da şekerli kokular oluyor. Bir erkek baharat notaları barındıran, özellikle tarçın, vanilya gibi kokular ile gerçek anlamda mest olabilir. En çekici kadın parfümleri için bir liste çıkaracak olsam, ( ki sonraki yazılarımda bolca bunlardan bahsedeceğimi şimdiden söylersem yanıltıcı olmaz ) bu listenin içine Chopard Casmir Edp'yi muhakkak koyarım. Hele Sonbahar'a girmişsek, ufaktan kış soğukları kendisini göstermeye başlamış ise Chopard Casmir kesinlikle tek başına içinizi ısıtabilecek bir kadın parfümüdür. Sadece sizin içinizi ısıtsa iyi, etrafınıza yaydığınız koku hemcinslerinizi sardığının iki katı kadar karşı cinsi etkisi altına alacaktır. Derin bir solukta koklayarak bağımlılık yapabileceğine şahit olabilirsiniz. Edp olması da cabası ki bu kokunun 24 saatten fazla üzerinizde kalmasını sağlar. Bu arada Edp ve Edt ayrımını bilmeyenleriniz için tek ve basit bir cümle ile özetleyeyim. Edp esans oranı fazla alkol oranı az, Edt de alkol oranı fazla esans oranı az parfümlerdir. yani Edp'ler daha ağır ve kalıcı Edt'ler daha hafif ve uçucu parfümlerdir. Edp'ler her zaman Edt'lere göre daha pahalı olacaktır. Bu küçük bilgiyi de aklınızın bir köşesine yazdıktan sonra Chopard Casmir'in neden en çekici kadın parfümlerinden biri olmasından bahsetmeye devam edebilirim. Tabii öncelikle notalarını da sizinle paylaşmazsam olmaz. 


Üst notaları:           Orta Notaları:        Alt Notaları:


Ahududu                 Tarçın                   Ylang-ylang

Şeftali                      Misk                     Vanilya
Üzüm                      Paçuli                   Misk
Kayısı                     Yasemin                Amber

Bu notalar da ne oluyor derseniz, parfümü ilk sıktığınız anda aldığınız koku üst notaları ki Chopard Casmir'i ilk sıktığınız anda çok ağır bulabilirsiniz. Orta notaları sıktıktan yarım saat sonra gibi düşünebilirsiniz ve esas mest eden koku burada ortaya çıkar. İlk aldığınız kokudan çok daha tatlı bir his yaratır. Alt nota ise üzerinden birkaç saat geçtikten sonra teninizde bıraktığı kokudur ki burada özellikle vanilya devreye giriyor ve sürekli kendinizi koklama içgüdüsü yaratıyor. Aslında en çekici kadın parfümlerinden birinin Chopard Casmir olmasını sağlayan orta ve alt notaları oluyor. Etrafına sıcak bir yaz akşamı esintisini yaymaya parfümü sıktıktan yaklaşık 1-2 saat sonra başlıyor. 

Çevrenize yaydığınız iç gıcıklayan bu sıcacık kokuyu duyan birçok kişi eminim ki kullandığınız parfümün ismini öğrenmek isteyecektir. Paylaşıp paylaşmamak size kalmış. Chopard Casmir'in en önemli özelliklerinden birisi de kolay bulunan, her yerde satılan bir parfüm olmaması. Kısacası kokunuz size özel olacak ve herkes gibi kokmayacaksınız. Ağır bir yapıya sahip olduğu için muhteşem bir kış  ve gece kokusu olarak kullanabilirsiniz. 


ben bu kokuyla yıllar önce Sevil Parfümeri'de alışveriş yaptığım bir sırada, satış temsilcisinin neredeyse tüm tester ürünleri denettiği bir erkek sayesinde tanıştım. Parfümün ismini asla bilmiyordu  ve İstiklal caddesinde yürürken yanından geçen bir kadından aldığını, kadifemsi, sıcak ve baharatlı bir koku olduğunu anlatıyordu. Kız arkadaşına hediye alacakmış ama asla bulamıyormuş hangi parfüm olduğunu. Satış temsilcisi kızın verdiği büyük çaba sonunda "işte bu!" diye nasıl sevindiğine şahit olup, merakımdan koklayıp parfümü satın almıştım. Hikayesi de böyle :) Ne kadar çekici bir kadın parfümü olduğuna siz karar verin. 


Fiyat olarak 100 ml boyutunda olanını minimum 180-200 TL civarında satın alabilirsiniz. Orijinal parfümlerde altını çizmek istediğim bir husus da aslında fiyat. Özellikle bu yıl parfümlere inanılmaz oranlarda zam yansıtıldı ve siz mağaza satışı 250-300 TL olan bir parfümü 50-100 liraya alamazsınız. Eğer bu fiyatlara satan bir yere denk gelirseniz oradan emin adımlarla uzaklaşmanızı tavsiye ederim. 500-600 Tl'lik parfümlerin 100 Tl civarında satışını yapan mağazalar gördüğümde gülüp geçiyorum sadece. Gerçek bir parfüm kullanmak istiyorsanız üzgünüm ama paranıza kıyacaksınız :)






14 Şubat 2017 Salı

Ev Yapımı Kırışıklık Kremi

Kendi Kırışıklık Kreminizi Yapın!



Dünya'nın başlangıcından bu yana Kadın hep el üstünde tutulmayı, çekici görünmeyi, güzelliği önemsemiştir ve o gün bugündür kadınların en korkulu rüyası yıllar geçtikçe sarkan, kırışan bir cilttir herhalde. Kırışıklık kremleri ya da çeşitli tedavi yöntemleri için hatta estetik operasyonlar için at yükü ile para harcadığımızı söylesem yalan olmaz.


Aslında bugün size genç kalmanın sırlarını vermeye devam edeceğim. Kendim uyguladığım, test ettiğim ve düzenli kullandığım dünyanın en pahalı kırışıklık kremlerinden bile daha etkili olan, ev yapımı kırışıklık kremimin tarifini kendime saklamamaya, İstanbul Kadını olmanın gereksinimlerini yerine getirmeye çalışan hemcinslerimle paylaşmaya karar verdim.  Öncelikle bu kırışıklık kreminin yapımı için yolunu tutacağınız yer herhangi bir eczane olmalı. Edinmeniz gereken ürünler şöyle;




Aynen fotoğrafta gördüğünüz gibi ihtiyacınız olan şeyler, 1 kutu Redox-C vitamini kapsülü, 1 kutu Avicap A vitamini, 1 Kutu Evigen E vitamini, Bepantol cilt bakım kremi ve boş bir krem kutusu. Bepantol o kadar hayatımın içinde ki tek başına bile iyi bir nemlendirici olduğundan Arındırıcı Kil Maskesi tarifimde bahsetmiştim.İşte hepsi bu. Eczaneden alacağınız bu birkaç ürünün fiyatları ile alakalı endişeleriniz varsa yersiz olduklarını vurgulayabilirim. Çünkü tüm bu alacaklarınızın fiyatı 50 TL'yi asla geçmeyecektir. En son aldığımda sanırım 30 TL civarı bir tutar ödemiştim hepsine. Sıra geldi ev yapımı kırışıklık kremimizin oranlarına. 1 tüp Bepantol'ün hepsini de kullanabilirsiniz ancak saklama süresi buzdolabında 1 haftayı geçmemesi gerektiği için ben yarım tüp ile yaparak her hafta kremi yeniliyorum. Yarım tüp Bepantol kullandığınızı düşünürsek krem kutunuzun içine C, E ve A vitaminlerinden birer tüp eklemeniz ve karışımı krem kıvamına getirene kadar karıştırmanız yeterlidir. Bu kırışıklık kremini buzdolabında 1 hafta ile 10 gün arasında saklayabilirsiniz. Ben 1 haftada tüketmeyi tercih ediyorum. Geceleri yatmadan önce temizlenmiş cildime uyguluyorum ve sabahında farkı gözle görülür şekilde hissediyorum. Düzenli kullanımda sonuçlarına inanamayacak ve bir daha asla pahalı kırışıklık kremlerine boşuna para akıtmayacaksınız. C vitamininin çok ciddi bir anti-oksidan özelliği var, cildinizi derinlemesine temizliyor, lekelerden arındırıyor, sivilce oluşumunu engelliyor. E vitamini, cildi derinlemesine nemlendirerek esnekliğini arttırıyor ve A vitamininin anti-aging özelliği ile cildiniz onarılıyor, kırışıklıklar azalıyor ve çok daha gergin bir cilde sahip oluyorsunuz. Aşağıdaki sonucu almanız asla hayal değil, yeter ki düzenli olarak her gece uygulamaktan kaçınmayın. Tabii ki bu benim önerim her ciltte farklılık gösterebilir ama şuana kadar kullanıp da faydasını görmeyen birisine rastlamadım.




25 yaşını geçmiş olan her kadının kullanımına uygun bir karışımdır. Aslında şöyle anlatabilirim. En pahalı en kaliteli markalara ait kırışıklık kremlerini alsanız dahi verdiğiniz yüzlerce lirayı sadece o kırışıklık kreminin ambalajına ve markasına ödersiniz. İçerisindeki etkin madde olan A, C ve E vitaminleri yok denecek seviyede azdır ve asıl etkiyi bu vitaminler yaratmaktadır. Üstelik zaten piyasada bu 3 vitamini içeren bir kırışıklık kremi bulursanız yükte hafif parada ağır olacağı için satın almaktan kaçınabilirsiniz. Oysa yukarıda vermiş olduğum ev yapımı kırışıklık kremi tarifi ile 6 ay sonra kendinizi en az 5 yıl gençleşmiş olarak bulacaksınız ve cebiniz de her zaman sıcak kalacak. Yani kızlar ambalajlara ve içerisinde kimyasal bulunduran anti-aging kremlere boşuna para vermeyin ve bu kremlerden boşuna medet ummayın. Ev yapımı kırışıklık kremimi kullanırken aynı zamanda beslenmenize de dikkat eder ve bu vitaminleri çeşitli besin ögelerinden ağız yoluyla da alırsanız etkisini ikiye katlamış olacaksınız. Denemekten bir şey kaybetmeyeceksiniz çünkü inanılmaz hassas ve sivilce oluşumuna meyilli bir cilt sahibi olan bende bile en ufak yan etki göstermiyor bu karışım. Aslında kullandıktan sonra bana da dua edeceğinize ve yakınlarınıza da önereceğinize eminim. Bu ev yapımı kırışıklık kremi tarifini hayatınız boyunca asla unutmayacağınıza emin olun çünkü hep yanınızda olacak. Artık pahalı kırışıklık kremlerine elveda diyebilirsiniz.


kadınları mutlu etmeye dair bir sonraki yazımda görüşmek üzere :)

7 Şubat 2017 Salı

İstanbul'da Kadın ve Anne Olmak






İstanbul'da Kadın ve Anne Olmak


Bir kadın hem İstanbullu hem de anne ise endişesi de mutluluğu da yorgunluğu da hüznü de bitmez. İstanbul'da yaşayan anneler hele bir de çalışan kadın ise işleri zor vesselam. Sabahın kör karanlığında kalk, kahvaltı hazırla, çocuğunu büyük annesine ya da bakıcısına bırak veyahut okuluna kadar götür. Bütün gün akşama kadar yoğun bir tempoda çalış ve akşam eve gittiğinde yemekti, bulaşıktı, duştu derken bir bakmışsın koltuğun üzerinde boynu bükük bir başak gibi sızıp kalmışsın. O kadar yoğundur ki hayatının temposu, başınız bu hengame ile o kadar dolmuştur ki başınızın akşam saatlerinden sonra dik durması pek de mümkün olmaz.


Çalışan kadına İstanbul'da yaşamak aynı zamanda da anne olmak zor dedim ama çalışmayan kadınların da sorunları türlü türlü. Bir kere en büyük sorun maddi olarak aileye katkı sağlayamamak ve bunun yanında ailesi, çocukları için annelik içgüdüsüyle iyi bir gelecek hazırlayamama, birikim yapamama endişesi. Tabii tüm bunlar belirli gelir grupları için daha büyük sıkıntılar. 20 milyonluk bu şehirde evlenen kadın 1 evlenmeyen kadın 2 pişman. Çocuk yapan dertli, yapmayan kederli. Tüm zorluklara rağmen İstanbul'un anneleri biraz daha güçlü basar ayaklarını yere. Bir kere bazen o kadar tehlike ile dolu olabilen bir şehir ki adeta görünmez bir kalkan oluşturmak zorunda kalırlar çocuklarının etrafında. Ne kadar çok korumaya çalışsalar bir yandan da salıvermeliler çocuklarını sokaklara ki en az kendileri kadar onlar da çocukluklarına doysunlar. Bu büyük şehirde çocuk yetiştirmek bir kadını hem zorlar hem de güçlü kılar.


İstanbul Kadınlarının çocukları da ayaklarını yere daha sağlam basar. okulda, sokakta, markette, parkta o kadar çok insan çeşidi görüp tanırlar ki, büyüdükçe birer insan sarrafı olma yolunda adımlarını yavaş yavaş atarlar. E biz Türk vatandaşları olarak zaten oldukça sivri zekalıyız ama bu İstanbul çocukları bir nevi feleğin çemberinden falan geçtikleri için daha bir uyanık olurlar.


Çocuklarını çok sıkan anneler özellikle ergenlik döneminde kendini dört duvar arasına kapatıp, bilgisayar ya da telefon ekranına bakmaktan gözleri bozulma aşamasına gelmiş, zeki ama ruhsuz, çok bilmiş ama hayatı bir oyundan ibaret sanan çocuklar bulurlar karşılarında. o yüzden ince bir çizgidir bu şehirde çocuk yetiştirmek. Hem can güvenliğini  korumak için tedbiler almanız gerekir, hem sosyalleşmesi için rahat bırakmanız. Hem çalışıp evinize ekmek getirmek istersiniz hem çalışmayıp hayatınızı çocuğunuza adamak. Annelik güzel duygu eminim buna ancak bu hayatını çocuğuna adama tarzını da tamamıyla doğru bulan bir anne olabileceğimi sanmıyorum. Çünkü herkesin bu muhteşem yaşam dönsü içindeki görevi bir gün sona erer. Yapmanız gerekenleri yapın, o ince çizgiyi eliniz titremeden çizin, sonra da çocuklarınızın önünü açarak geri kalan ömrünüze konsantre olun.


Emin olun ki bu hayat size de çocuklarınız da sadece bir kez verildi. Bugün bir daha asla gelmeyecek olan gündür. Çok 7 Şubat'lar göreceksiniz ama bir daha asla 7 Şubat 2017'yi asla göremeyeceksiniz. Ben bütün bu koşuşturmacaya, bütün bu yorgunluğa rağmen seviyorum İstanbul'da kadın olmayı. Bu şehrin kadınları her geçen gün güçlendirdiğine, bilinçlendirdiğine inanıyorum. İçinde olduğunuz şartları sevmiyorsanız bile şehrinizi sevin. Arada size küçük mutluluklar verecektir.


6 Şubat 2017 Pazartesi

Dolgun Saçlar İçin Doğal Yöntemler



İnce Telli ve Yağlı Saçlara Çözüm 

Saçlarınız ince telli, yağlı ve hacimsiz mi? O halde şuan tam da olmanız gereken yerde okumanız gereken yazıyı okuyorsunuz.  Bugün saçları ince telli, hacimsiz, genelde yağlı bir yapıya sahip olan kadınlar için saçlarınızı nasıl dolgun gösterebileceğinize dair ip uçlarını sizinle paylaşacağım. Kadınların büyük bir kısmının bir tülü çözüm bulamadığı sorunlardan birisi saçlarına hacim verememek. Sönük ve hacimsiz saçlara sahip olmak. Çeşit çeşit hacim verici şampuanlar dener ancak bir türlü sonuç alamazsınız. 
Tek istediğiniz çabuk yağlanmayan, sönmeyen ve havalı duran saçlar mı? Öyle ise bu yazıyı okuduktan sonra benim de kurtarıcım olan yöntemleri uygulamaya hemen başlamanızı tavsiye ederim. Saçınızı nasıl dolgun gösterirsiniz bir bakalım.


Öncelikle saçlarımızı ne sıklıkla yıkadığımız önemli. Her gün saçımızı yıkamak saç kökü yapımızın alışkanlığı haline gelir ve saçımız daha sık yağlanmaya başlar. Eğer abartılı şekilde yağlı bir saçınız yoksa saç yıkama sıklığınızı iki günde bire çevirmelisiniz. Şampuanlar bilinenin aksine saçın daha çabuk yağlanmasına ve sönmesine sebebiyet verir. İçeriklerindeki etken maddeler yüzünden saç köklerinize kadar inerek gerekli temizliği sağlayamazlar. Öncelikle saçınızı yıkarken önce sabunla, evet evet bildiğiniz eski usül, beyaz kalıp sabun ile bir kez köpürtün, tamamen duruladıktan sonra 2. köpürtme işlemi için şampuan uygulayabilirsiniz. Kremsiz şampuanlar tercih edin ve elinizden geldikçe saç kremi kullanmaktan kaçının. Saç temizliğini bu şekilde yapmakla bitmiyor tabii. 

Banyodan sonra saçınızı kuruturken muhakkak ters yönde kurutmalısınız. Başınızı öne eğerek kurutma makinesini ensenizden alnınız yönünde tutun  ve kurutma işlemini yaparken makineyi dalga şeklinde sallayarak kullanın. Saçınızı ters yönde kuruttuktan sonra saç diplerinize küçük krepeler atabilirsiniz. Saçınıza şeklini verdikten sonra görünen saç ayrımlarınızda derinin göründüğü kısımlara, saçınızın rengine uygun mat bir far uygulayabilirsiniz. Tüm bu işlemler sonunda saçınız emin olunki iki kat hacimli görünecektir. Bu uygulamalardan sonra sizin de dolgun saçlarınız olacak emin olun.

Tüm bunları uygularken saçınız için kimyasal maddeler kullanmamanız gerektiğini bir kez daha hatırlatmak isterim. Gayet doğal olan bu yöntemler ile hem sağlıklı, hem hacimli hem de temiz görünen, dolgun saçlara sahip olacaksınız. Eğer saçınız çok kuru görünürse haftada 1 kez saf zeytinyağı ve bal karışımından oluşan bir maske uygulayıp 30 dakika saçınızda bekletebilirsiniz.